28 Mart 2015 Cumartesi

Dereotlu Peynirli Anne Poğaçası

Merhaba; bu gün size bu tarifle beraber lezzet sırrımı da açıklıyorum; mutfağa aşık olan yemeyi de yedirmeyi de çok seven her mutfak sevdalısının sırları vardır, öyle değil mi? Kimileri sırını kendine saklar kimileri de paylaşır, ben paylaşanlardanım :)

Hazır mısınız? #benimlezzetsırrım Teremyağ Gurme Kaymaklı. Teremyağ Gurme Kaymaklı’nın sırrı lezzetinde saklı. Bu sır nereden mi geliyor? Meraklı sesleri duyar gibiyim. Mutfakların hamarat hanımları yemeklerinin lezzetine lezzet katmak için yağ ile birlikte kaymak kullanırmış. Bu sır şimdi Teremyağ Gurme Kaymaklı ile kıskanılacak lezzetler yaratmak için tüm hanımların mutfaklarında:)

Tadanlara daha yok mu dedirtecek, tarifi çok ama çok merak edilecek bir tarif paylaşıyorum. Sizlerle bugün. Tabi sırrı Teremyağ Gurme Kaymaklı’da ;)

Sizde Teremyağ Gurme Kaymaklı ile harika lezzetler denemek istiyorsanız benim sık sık ziyaret ettiğim  Facebook sayfasından ayrıca  iyi yemeğin sırrı adlı web adresinden nefis lezzetlere ve harika tariflere ulaşabilirsiniz, ayrıca Instagram'dan da takip edebilirsiniz.

Gelelim tadına doyulmayan Dereotlu Peynirli Anne Poğaçası tarifine,

Dereotlu Peynirli Anne Poğaçası İçin Gerekli Malzemeler

•    6 yemek kaşığı (200gram) Teremyağ Gurme Kaymaklı
•    2 adet yumurta (bir yumurtanın sarısı üzerine sürmek için ayırın)
•    1 çay bardağı yoğurt (100 gram)
•    1 adet kabartma tozu
•    2 yemek kaşığı sirke
•    1 çay kaşığı tuz
•    5 su bardağı un (600 gram)
•    Yarım demet dereotu incecik doğranmış olmalı
•    İçi için 200 gram beyaz peynir
•    Üzeri için çörek otu

Dereotlu Peynirli Anne Poğaçası Tarifi

Dereotlu Peynirli Anne Poğaçası Nasıl Yapılır?

    Teremyağ Gurme Kaymaklı’yı hamur yoğurma kabına alalım üzerine sırasıyla 1 yumurtanın sarısı, 2 yumurtanın beyazını koyalım. Ayrıca üzerine ince doğradığımız dereotu ve tuzu ekleyelim. 
•    Başka bir kaseye un ve kabartma tozunu eleyerek unun havalanmasını sağlayalım. un ve kabartma tozu karışımına Teremyağ  Gurme Kaymaklı ile diğer malzemeleri ekleyip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim. Yoğurulan hamuru 15 dakika boyunca dolapta dinlendirelim.
•    Hamuru dinlendirdikten sonra istediğimiz büyüklükte parçalar koparıp hamuru avucumuzun büyüklüğünde açalım, ortasına beyaz peyniri koyup uçlarını ortada birleştirelim. Pişirme kağıdı serdiğimiz tepsiye ek yerleri alta gelecek şekilde yuvarlayarak yerleştirelim.
•    Üzerine yumurta sarısını fırça yardımıyla sürerek çörek otu serpelim 190 dereceye ayarlanmış önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Afiyet Olsun..

Bu içerik http://www.seviminaskanasi.com/ tarafından hazırlanmıştır. 

 

 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

27 Mart 2015 Cuma

Allegro Zenzero (Zencefilli Kurabiye)


       Merhaba,
           Bugünkü yazımda benim mutfağa girmeye başladığım zamanlardan beri yaptığım bir kurabiye tarifini okuyacaksınız. Bu tarifi kaç kez yaptım bilmiyorum. Ama bu sene sizin için farklı tarifler deneyeyim derken bu kurabiyeyi biraz ihmal etmiştim.
           Tarifi nereden almıştım inanın hatırlamıyorum. Tarifin adını google'ladığım zaman bir şey bulamadım o yüzden %90 yabancı bir yemek kitabından not aldım. Bu arada tarifin çevirisi "Neşeli Zencefil" :)
           Bu kurabiye özellikle kışın çayın yanına çok güzel oluyor. Bal gibi tatlı değil. Zencefil Adamların üzerine isterseniz gıda boyası kullanarak kaş göz çizebilirsiniz ama ben böyle doğal halini daha çok seviyorum.
           İtalyan bir kurabiyenin yanına size geleneği sürdürüp bir de bununla bağlantılı bir film önereyim o zaman. Fakat iki film arasında kararsız kaldım. Biri hepinizin izlemiş olduğunu tahmin ettiğim masalsı anlatımıyla ve öyküsünün sıcaklığıyla benim en sevdiğim filmlerden biri olan Roberto Benigni'nin "La Vita e Bella" (Hayat Güzeldir) filmi, diğeri ise bugün dünyada çekilen her filmde izlerine rastlayabileceğiniz bir akım olan ve günlük yaşamdan insanların ilk kez filmlerde konu edilmeye başlandığı İtalyan Yeni Gerçekçi akımının en kült filmi "Ladri di Biciclette" (Bisiklet Hırsızları).
           Şimdi gelelim önümüzdeki cumaya. Bu hafta benim vize haftam ve ertesi hafta sonu baş belam yds var. Bir ara bulup bir şeyler yapmaya çalışacağım ya da bir keşif yazısı hazırlayacağım. Bana bu sınavlarda şans dileyin, özellikle yds'de !
         
          Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle, hoşça kalın...

Allegro Zenzero
   
    100 gr. tereyağ
    1 çay bardağı sıvı yağ
    2 yumurta
    2 tatlı kaşığı tarçın
    2 çay kaşığı toz zencefil
    4 kahve fincanı pudra şekeri
    3 su bardağı un
    Yarım paket kabartma tozu

           Fırınınızı 190 dereceye ayarlayın. Tereyağ, sıvı yağ, yumurta, zencefil ve tarçını bir karıştırma kabına alıp karıştırın. Daha sonra kalan kuru malzemeleri de ilave edip yoğurun. Unlamış olduğunuz tezgaha hamurunuzu koyup 1-2 cm kalınlığında açın. Kurabiye kalıplarınızla kesip yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin ve üzeri hafif esmerleşene kadar pişirin. (Hamuru hazırladıktan sonra 1 gece buzdolabında bekletirseniz çok daha güzel oluyor.) Afiyet olsun. !


  

20 Mart 2015 Cuma

Okul Çantamda Ne Var ?


       Mutlu Cumalar,
          Geçen hafta internetimde yaşadığım aksaklık nedeniyle bir türlü yazı yayınlayamadım. Bugün ise sizlere tarif ve keşif postları dışında farklı bir yazı hazırlamak istedim. Bu haftanın yazısı okul çantamda ne olduğu. Bu son zamanlarda bloglarda çokça okuduğum ve youtube'da izlediğim bir konu. Tabii ki sizlere anahtarımdan makyaj çantama kadar ne taşıdığımı teker teker göstermeyeceğim, çünkü bu benim konumun dışında :) Benim sizlere fotoğrafladıklarım çantamda her zaman taşıdığım küçük atıştırmalıklar.
        Kan şekeri çok çabuk düşen biriyim. Hele ki öğün aralarında bir şey yemezsem ve öğün atlarsam hemen kalbim çarpmaya başlar, gözlerim kararır ve başım döner. Lise sondayken bile annemi arayıp gelip beni alır mısın dediğim çok olmuştur. Ama insan üniversitede olunca (ee artık büyüdük bizim de bir gururumuz var:) öyle her başı döndüğünde anne gel beni al diyemiyor. O zaman ne yapıyorsunuz benim gibi kocaman bir çanta kullanmak zorunda kalıyorsunuz. İçine de seferberlik ilan edilse ve hareket edemez durumda kalsanız bile üç gün yetecek bozulmayan yiyecekler koyuyorsunuz.
       Çanta konusuna geri dönersek hep o küçücük yandan asılan çantaları takıp tıkır tıkır okula gelenlere şaşıp bakmışımdır. Benim o çantalara cüzdanım bile sığmıyor ! Ben genelde Tommy'nin çantalarını seviyorum çünkü benim pılımı pırtımı ondan başkası toplamıyor. Ve eğer benim gibi okula giderken spor giyinmeyi seviyorsanız mutlaka o çantalara bakın çok da sağlam. Bu sene sırt çantası kullanmaya başladım. Sırt çantası dediysem de yine o sevimli çantalardan değil, bildiğiniz sırt destekli dağcı çantası. Nasıl göründüğü umurumda değil çünkü acayip rahat ve kullanışlı. Neyse gelelim çantamın vazgeçilmezlerine,
     
           1- Mug
              Bütün gününüz okulda geçiyorsa ve dersten derse koşmaktan kantine gidip çay- kahve alacak vaktiniz yoksa bunlardan bir tane mutlaka edinin. Benimkini yanlış hatırlamıyorsam esse'den almıştım. Rengi benim en sevdiğim renk ve tutmak için ekstra bir yeri olması dolayısıyla ben kendi termosumu çok seviyorum. İçindeki çayı ortalama 2 saat aynı sıcaklığa yakın muhafaza ediyor. Fakat fotoğraftan da göreceğiniz gibi yıkana yıkana artık aşınmaya başladı. Alternatif bakmam gerekirse Starbucks'ın bu seneki termoslarına bayıldım. Özellikle tamamen toz pembe olanıyla her gidip gelişimde bakışıyoruz, her an bir çılgınlık yapıp alabilirim.



       2- Kuru Yemiş
             Kuru yemişler benim hayat kurtarıcım. Bisküviler gibi çantada fazla yer kaplamıyor. Derslerde bile çok acıktığınızda hocaya pek çaktırmadan hem yiyip hem ders dinleyebiliyorsunuz. Üstelik bundan daha doğal ve katkısız bir atıştırmalık bence yok. Şu anda çantamda ceviz, fındık, tuzsuz kaju ve elma kurusu karışımı var. Benim favorim "elma kurusu". Elma demişken, bazı süpermarketlerin organik ürünler reyonunda "Elma Cipsi" diye bir şey satılıyor. Kesinlikle ama kesinlikle alın. Ben genelde okula giderken alıyorum ve hemen bitirdiğim için çantamda pek daimi kalamıyor.

       

         3- Kepekli Bisküvi
              Bu da benim olmazsa olmazım. Kilo verme gibi bir amacım yok fakat uzun süre tok olmamı sağlıyor. İçerisinde diğerlerine oranla yağ bulunmadığı için ayrıca seviyorum. Fakat o üzeri çikolata kaplı filan olanlar değil direkt kepekli bisküvi alıyorum. Çantamda şu anda Altınbaşak var, Eti Form'un benzer bisküvisi ile dönüşümlü oluyorlar genelde. Fakat bir tercih yapmam gerekirse ben Altınbaşak'ı daha çok seviyorum. 


          4- Dostluk Maması
              Hep kendi yediklerimden bahsettim. Bunlar da kedi ve köpekler için çantamda bulunanlar. Öncelikle söylemem gerekirse özellikle kedilerden aşırı derecede korkuyorum. Hatta bir gün elimde mama olduğunu görünce üzerime atlamak istedi o anda mamayı fırlatıp kaçtım, öyle böyle bir korku değil :) Ona rağmen yine de yanımdan bu paketleri ayırmıyorum.




10 Mart 2015 Salı

Elmalı- Yulaflı Cookie

 
 


        Sanırım çikolatadan sonra bir kurabiyeye yakıştırdığım en güzel tat elma ve tarçın ikilisi. Kokunun gücüne fazlasıyla inanan biri olarak daha yemeden bile fırından gelen o tarçın kokusu bütün negatif enerjimi pozitife çeviriyor. Bugünkü tarif de elma ve tarçından oluşan son derece sağlıklı bir kurabiye, tabii ki içerisinde yulaf da var. Yapımında şu ana kadar blogta ilk kez bir tarifin içerisine koyduğum pekmez kullandım. Daha da yaygın olarak kullanacağım artık.
        Hep söylediğim gibi, burayı sadece tarif yazmam gereken bir yer olarak görmüyorum. Sizleri yaşadıklarıma da yemek dışında uğraştığım diğer uğraşlara da ortak etmek istiyorum. Çünkü istiyorum ki siz benim blogumu seçip okumak için vakit ayırıyorsanız burada farklı şeyler görün. Bana ayırdığınız o vakitte belki daha önce dinlemediğiniz bir müzik dinleyin, yeni bir tat keşfedin. İnanıyorum ki birbirimize ilham verirsek belki çevremizde yaşanan onlarca kötülüğe karşı birlik olabiliriz. 
        Ben jazz müziği hep sevdim. Ortaya çıkış nedeninden midir yahut sonrasında gelecek olan türlere güçlü bir temel oluşturduğundan mıdır bilemiyorum. Ama bildiğim şey beni hangi durumda olursam olayım bulunduğum yerden uzaklaştırdı, rahatlattı. Yani görevini yerine fazlasıyla getirdi. Elmalı Kurabiyemi yerken siz de bulunduğunuz yerden uzaklaşma ihtiyacı hissederseniz eğer aşağıdaki Bill Evans'ın "Like Someone in Love"ını dinleyin.

     Cuma günü tekrar görüşmek dileğiyle,
     Kendinize iyi bakın.
     

  Elmalı Cookie

     100 gr. yulaf
     90 gr. un
     1+1/2 çay kaşığı kabartma tozu
     2 çay kaşığı tarçın
     1/2 çay kaşığı tuz
     1 paket vanilya
     1 yumurta
     2 yemek kaşığı tereyağ
     110 ml. pekmez
     1 elma

             Fırını 160 derecede önceden ısıtın. Geniş bir kaba yulafı, unu, kabartma tozunu, tarçını, vanilyayı ve tuzu koyup karıştırın. Ayrı bir kapta yumurtayı, erimiş tereyağını ve pekmezi karıştırın. Daha sonra bunu yulaflı kuru karşıma ekleyip karıştırın. Elmayı soyun ve ufak ufak küp şeklinde doğrayın sonrasında elmaları da karışıma ekleyip karıştırın. Harcı buzdolabında 20dk kadar bekletin. Ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye harçtan bir yemek kaşığı kadar alarak aralıklarla dizin. Fırında 13-15 dk. pişirdikten sonra dinlendirin ve servis edin. İsterseniz sunum yaparken benim yaptığım gibi üzerine erimiş çikolata gezdirebilirsiniz. Afiyet Olsun ! 
        
                              
  

6 Mart 2015 Cuma

Granola Temel Tarif



         Günaydın,
       Bugün sizlere çok uzun zamandan beri yayınlamayı istediğim bir tarifi paylaşıyorum. Öncelikle bu sıra özellikle yemek aralarında yediklerime biraz dikkat edeyim dedim, bir önceki postta nedenini anlatmıştım. Ve durum böyle olunca ben de kendime sağlıklı ve lezzetli atıştırmalıklar hazırlamaya başladım. Bu atıştırmalıkların temel malzemesi aslında ülkemizde pek yiyecekten sayılmayan "yulaf". Yulaf bu yanlış düşüncelerin aksine vücuda son derece yararlı bir besin. Aklıma gelen ilk faydaları : bağışıklık sistemini arttırır, yulaf yediğiniz zaman kan şekeriniz ani çıkıp yükselmez ve kan şekerinizi dengeler, uzun süre tokluk hissi verir, yüksek oranda lifli bir gıda olduğu için bağırsaklarınıza da faydalıdır.  
       Benim bu tarifim en temel granola tarifi. Genelde granolanın içerisine meyveler veya ceviz, fındık gibi kuruyemişler de eklenir. Fakat ben onları yerken eklemeyi daha çok seviyorum.
       Peki bu granolayı nasıl yediğime gelecek olursak, ben genelde sütle yemeyi tercih ediyorum. Veya bir kase yoğurda da ekleyip yiyebilirsiniz ve o zaman üzerine elinizde bulunan kuru ya da taze meyveleri doğramanızı öneriyorum, çok daha besleyici olur.
       Bir sonraki yazımda yine yulaflı tarifler olacak, eğer derslerden ve okuldan vakit bulursam cuma gününe bırakmadan yulafla hazırlayacağınız kolay atıştırmalıklar yayınlamak istiyorum. Ama yetişmezse ben her koşulda cuma günü yine buradayım.
   
       Sağlıklı ve mutlu haftalar !

   GRANOLA

    2 su bardağı yulaf
    2 yemek kaşığı şeker (tercihen esmer şeker)
    1 çay kaşığı tarçın
    1 paket vanilya
    1/2 çay kaşığı deniz tuzu
    4 yemek kaşığı bal
    3 yemek kaşığı zeytin yağı
       
          Fırınıızı 150 dereceye getirip önceden ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kağıt koyun. Geniş bir kaba baştaki 5 kuru malzemeyi koyup karıştırın. Ayrı bir kapta bal ve zeytin yağını karıştırıp sonrasında yulaflı karışımın üzerine yayarak dökün. İki yemek kaşığından yardım alarak tıpkı salata karıştırıyormuş gibi bütün malzemeler yulafla karışana kadar karıştırın. Daha sonra bu karışımı çok ince bir tabaka halinde olacak şekilde yağlı kağıt serilmiş tepsiye yayın ve fırına koyun. 15 dk. piştikten sonra çıkarıp alt-üst yapın ve tekrar fırına verin 15dk. daha bekletin. Toplamda yarım saat sonra granolanız hazır olacak. Afiyet Olsun !